2M.D. Asistant, Dokuz Eylül University Faculty of Medicine, Departmnet of Ophthalmology, Izmir/TURKEY
3M.D. Prpfessor, Dokuz Eylül University Faculty of Medicine, Departmnet of Ophthalmology, Izmir/TURKEY Amaç: Valsalva retinopatisi tanısı konulan hastaların klinik özelliklerinin gözden geçirilmesi.
Gereç ve Yöntemler: Ocak 1995-Ocak 2013 tarihleri arasında Valsalva retinopatisi tanısı konulan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Onyedi hastanın verileri, bu bağlamda klinik özellikleri açısından değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların 10'u erkek, 7'si kadındı ve ortalama yaş 44.7 yıl (18-70 yıl) olarak bulundu. Tüm hastalarda tek gözde etkilenme mevcuttu. Dokuz hastada (%52.9) makülayı maskeleyen 2 disk çapından büyük preretinal subhyaloid hemoraji, altısında (%35.2) foveanın korunduğu, ikisinde (%11.7) foveayı örten 1 disk çapından küçük yüzeyel retina önü hemoraji olduğu görüldü. Başvuru esnasında en iyi düzeltilmiş görme keskinlikleri (EİDGK) maküla ve foveanın etkilendiği 11 hastada el hareketi düzeyinde iken, foveanın korunduğu altı hastada ortalama 9/10 olarak saptandı. Üç disk çapından geniş preretinal subhyaloid hemorajisi olan sekiz hastaya (%47) Nd:YAG lazer hyaloidotomi yapıldı. Lazerden hemen sonra kanamanın vitreus boşluğuna drene olduğu izlendi ve EİDGK'de dramatik artış saptandı. Dokuz hasta (%52.9) tedavisiz takip edildi ve retina bulgularında spontan iyileşme izlendi.
Sonuç: Valsalva retinopatisi genellikle iyi prognoza sahip olup, çoğu olguda spontan düzelme izlenmektedir. Makülayı örten 3 disk çapından büyük preretinal subhyaloid hemoraji saptanan hastalara Nd:YAG lazer hyaloidotomi yapılarak erken dönemde görme keskinliğinde artış sağlanabilir.
Anahtar Kelimeler : Maküla, Nd:YAG lazer hyaloidotomi, valsalva retinopatisi