Gereç ve Yöntem: Eksudatif YBMD ile ilişkili vPED'li ve anti-VEGF tedavi almış hastaların kayıtları retrospektif olarak incelendi. Tedavinin lezyon karakteristikleri ve PED boyutları üzerine etkileri irdelendi.Başlangıçta ve tedavi boyunca olan tüm vizitlerde en iyi düzeltilmiş görme keskinlikleri belirlendi ve santral foveal kalınlık (SFK) ve vPED yükseklikleri optik koherens tomografi kullanılarak kaydedildi.Fundus florosein anjiografi kayıtları başlangıçta ve takiplerde lezyon özelliklerini ve PED çapını belirlemek için kullanıldı.

Bulgular: Doksan altı hastanın 106 gözü çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalara üç doz yükleme anti-VEGF tedavisi sonrasında gerektiğinde (pro renata-PRN) tedavi protokolü uygulandı. Ortalma takip süresi 22.4±2.3 ay (20-35 ay) iken ortalama tedavi sayısı 8.5±2.3 (4-12) idi. Son takipte en iyi görme keskinliği başlangıca göre anlamlı olarak değişmezken; SFK; vPED çapı ve yüksekliği anlamlı olarak azaldı.Ortalma gözlerin %21.6'sında vPED tamamen kaybolurken %78.4'sında varlığını sürdürdü. Vaskülarize PED boyutlarındaki değişim ile görme keskinlikleri arasında ilişki gözlenmedi. Tedavi süresince 106 gözün 21'inde (%19.8) retina pigment epitel yırtığı saptandı.

Sonuç: Eksudatif YBMD ile ilişkili vPED'li hastalarda anti-VEGF tedavi ile görme keskinliği korunurken vPED çap ve yüksekliği azalma göstermiştir ancak görme keskinliği ile vPED çapları arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır. Anahtar Kelimeler : Anti-VEGF tedavi, koroid neovaskülarizasyonu, pigment epitel dekolmanı,yaşa bağlı makula dejenerasyonu