Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya farklı retina hastalığı bulunan 54 hastanın 54 gözü dahil edildi. 40 gözde retina dekolmanı (RD), 3 gözde lensin vitreusa luksasyonu, 3 gözde epiretinal membran (ERM), 2 gözde vitre içi yabancı cisim, 4 gözde makula deliği, 2 gözde ise vitreus kanaması tespit edildi. Pars plana vitrektomi sonrasında vitreusa enjekte edilen triamsinolon süspansiyonu aracılığı ile vitreus ve arka hyaloidin görünümü kolaylaştı. Böylece tam bir vitreus ve arka hyaloid çıkarımı gerçekleştirildikten sonra ERM ve internal limitan membran (ILM) daha rahat görülerek çıkarıldı. Anatomik başarı oranı, son görme düzeyi ve cerrahi sonrası gelişen komplikasyonlar ileriye dönük olarak değerlendirildi. Bütün hastalar en az 2 ay, en çok 9 ay (ortalama 5.3 ay) takip edildi.
Bulgular: Son kontroldeki en iyi düzeltilmiş görme keskinliği 30 gözde (%55.5) artarken, 15 gözde (%27.8) değişmemiş ve 9 gözde de (%16.7) azalmıştır. Retina dekolmanı bulunan tüm gözlerde cerrahi esnasında retina yatışıklığı sağlanmıştır. Nüks retina dekolmanı 7 hastada (%12.9) görülmüştür. Cerrahi sonrasında göz içi basınç (GİB) yüksekliği (21 mmHg’den yüksek) 10 gözde (%18.5) tespit edilmiştir. Cerrahi sonrası ERM gelişimi ise 3 gözde görülmüştür. Belirgin başka herhangi bir komplikasyon tespit edilmemiştir.
Sonuç: Triamsinolon aracılığı ile yapılan PPV’lerde tam bir vitreus ve arka hyaloid çıkarımı gerçekleştirilmekte, cerrahinin güvenilirliği ve hızı artmaktadır.
Keywords : Triamsinolon, pars plana vitrektomi